8 Eylül 2014 Pazartesi

Ofis Tipi Kadınlar

Madem bu kadar ofisteki kadınlardan bahsettik. Biraz da bu ofislerde çalışan kadın profilinden bahsedelim. Bu bahsedeceğim kadınlardan her ofiste en az bir tane olduğundan emin olacak kadar fazla iş yerinde ve kadınla çalıştım. Eksiğim olabilir ama asla fazlam yok. Öyleyse başlayalım.

KEDİ ANNELERİ
Ah canlarım ya! Bunlar için varsa yoksa kedileri. Yani nasıl çocuklu anneler 7/24 çocuklarından bahseder, bu modeller de sürekli kedilerinden bahseder. Tamam hepimiz seviyoruz hayvanları. Koruyalım, kollayalım, evimize alalım bakalım, yemeyelim yedirelim de; ben işimin ortasında sürekli senin kedinin fotoğraflarına bakmak zorunda mıyım arkadaşım. Yalandan "ayyy ne tatlı" falan desem de, kırılma diye yapıyorum. Ama yeter bu da can. Kedi, kedi, kedi, akşama kadar yeter. Hatta bir keresinde bir müdürüm vardı. Dünyanın en uyuz insanıydı kendisi. Sabah günaydın demeden önce bile bunu yumuşatmak için kedisini sormak zorundaydım. Kedi ile güne başlarsa birden yumuşuyordu. Sizi kedi fotolarınız ve videolarınızla birlikte magmaya göndermek istiyorum. Yeter be nefret ettirdiniz hayvandan.



SÜREKLİ DİYETE BAŞLAYAN BALIK ETLİLER

En sevdiğim tombullar bunlar. Her pazartesi diyete başlarlar. Her yeni yıl, her bayram sonrası ve her ayın birinci günü de tabii... Hedefler koyarlar. 4-5 kilo verseler yeter diye düşünürler. Öğlene kadar her şey yolunda. Öğlen sancılanmalar başlar. "Ay bir çikolatadan bir şey olmaz daha gün ortası. Akşam olsa yemem." diye konuşmaya başlarlar. Bari Salı'yı görseydin be tombulum. Ye bari, n'apcan. Sen diyet için gelmemişsin bu kahpe dünyaya, yemeye gelmişsin. Ye ye lop lop et olsun, yarasın.







IPHONE'LU ANNELER

Evet yılın annesi, sadece senin çocuğun var ve o harika bir çocuk. hepimiz her gün onun ağzı yüzü yemek içinde kalmış, çeşitli cicili bicili kıyafetler giydirilmiş olarak çekilmiş fotolarını görmek için can atıyoruz. Hele poposunu sallaya sallaya dans ettiği videosu ve daha onlarca videosu yok mu? Bir gün görmesek uyuyamayız. Bayılıyoruz. Çünkü inan ki ofiste başka işimiz yok. Bu iş yerine bunları görmek için geliyoruz.Yapma yalvarırım yapma. Düş yakamızdan. Çocuk istesek yapardık. Kısacası, bu Iphone'lu anneler düşman başına. İnsanın varsa bile çocuk yapma hevesi kalmıyor bunlar yüzünden.

ÖZEL HAYATI SÜREKLİ ÇALKANTIDA OLAN

Evet başlık gayet net. Sürekli çalkantıda olan bir özel hayat. Şiş gözlerle ofise gelinir, şiş gözlerle ofisten çıkılır. Hep bir buhran hali. En favori cümlesi "yok bi şey" Sorarsın anlatmaz. Hep bir sevgilisi ile kavga etme durumları. Ofiste birden burnunu hafif hafi çekerek ağlayarak tuvalaete giden  ya da kulağında telefonla fısıl fısıl konuşan birisi varsa bu arkadaşımızdır. Tam bir dramaqueen'dir kendisi. Ne diyim Allah sonunu hayretsin. İnşallah barışırsınız kız sevgilinle...












KLİMA SAVAŞÇILARI

Yazın üşüyen, kışın da sıcaktan bayılan arkadaşlardır bunlar. Sürekli klima açılsın-kapansın, derecesi yükseltilsin, azaltılsın kavgalarının baş kahramanlarıdırlar. E haksız da sayılmazlar. Klimanın her ofiste her zaman ayarı kaçar. Adamı kışın yakar yazın dondururlar çünkü. Ofisin menopozlu ablaları da bunların baş düşmanıdır. Halbu ki tek istedikleri normal bir oda sıcaklığı. Çok şey istemiyorlar bence. Ofis devrimcilerinin bu klima savaşçılarından çıkacağını düşünüyorum. Klima ısısı için müdürle tartışan, kendi hakları için neler yapmaz di mi ama? Yaşasın devrimci klima savaşçıları...






HANGOVER'LAR (GECEDEN KALANLAR)

İç iç sabah işe dağılmış bir surat ve müthiş bir baş ağrısı ile gel. Bunların kafasına erişmek için her şeyi yaparım walla. Akşama kadar bilgisayar ekranına boş boş bakıp iş yapıyor gibi davranmaları da en büyük yetenekleridir. Her sorulan soruya biliyormuşcasına verdikleri cevapları ile ünlüdürler. Daha öğlen vakti, akşam nerede içeceğini düşünmeye başlar. Telefonlarında en az bir tane bunları içmeye götürecek erkek numarası mevcuttur. Hayat bu ablalara güzel...




"AY ÇOK İŞİM VAR" CILAR

İşte tüm ofisin antipatisini üzerlerine toplayan, sevimsiz, samimiyetsiz, mübalağa sanatının ustası "Ay Çok İşim Varcılar." "Yalaaaaaan" diye bağırmak istiyorum.  Çok işim var diye söylenmeleri, ne hikmetse içeri patron ya da müdür girince başlar. Hep çok işleri vardır ve o işler neyse artık hiç de bitmez. Ya inanır mısınız o gün öğle yemeğini bile masasında yemiştir ya da hiç yiyememiştir zavallım. Senin ben yalanını s.keyim demek istiyorum. Madem çok işin var, ortalıkta söylenip duracağına işini yapsana. Şahsen bizim de var işimiz, o kadar çok ki; söylenmeye, birine derdimizi anlatmaya vaktimiz bile yok. Senin akşama kadar whatsapp'ta dedikodu yaptığını ya da çiftliğindeki mahsullerini topladığın oyunu oynadığını bilmiyor muyuz. Ama bunlar çok kıymetlidir he, inandırırlar patronları. Hep bunların altına yardımcı alınır, hep bunların maaşına zam yapılır. Benim gibi mallar da kendini pazarlayamadığından kedinin ciğere baktığı gibi bakarlar ve bütün işleri tek başlarına üç kuruş maaşa yaparlar.













Allah hepimizi bu ofis kadınlarından korusun.
Amin


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder